Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Bilkent Otel’de düzenlenen İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu (İDUKK) toplantısında yaptığı konuşmada, iklim krizinin Türkiye açısından somut bir tehdit olduğuna dikkat çekti. Kurum, “Barajlarımız su alarmı veriyorsa, zirai don çiftçimizin hasadını vuruyorsa, yangınlar hızla yayılıp canımıza malımıza kastediyorsa, iklim krizi Türkiye için uzak bir senaryo değil, apaçık yakın bir tehdit demektir.” ifadelerini kullandı.
Kurum, iklim krizinin dünyada ekosistemleri ve insan hayatını tehdit eden en önemli sorunlardan biri haline geldiğini belirterek, son 50 yılda yaban hayatı popülasyonunun yüzde 73 azaldığını, yaklaşık 1 milyon türün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu söyledi. Ayrıca, dünya nüfusunun dörtte üçünün susuzluk riski altında yaşadığına dikkat çekti.
Türkiye’nin Akdeniz Havzası’nda yer almasının alınan her önlemi stratejik hale getirdiğini belirten Kurum, Paris İklim Anlaşması kapsamında ilan edilen 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda sanayi, enerji, ulaşım ve tarımda bütüncül bir dönüşüm başlatıldığını kaydetti. Güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı ile 2030 yılına kadar emisyon azaltım hedefinin yüzde 21’den yüzde 41’e çıkarıldığını hatırlattı.
Deprem bölgesinde inşa edilen 300 bin konutun iklim dirençli, sıfır atık uyumlu ve çevre dostu olduğunu ifade eden Kurum, hazırlanan İklim Kanunu ile yenilenebilir enerji yatırımlarının artırılacağını ve sanayicinin rekabet gücünün yükseltileceğini söyledi. Ayrıca, Türkiye’nin 2100 yılına kadar iklim projeksiyonlarının hazırlanarak sektörel risklere karşı belirsizliklerin en aza indirileceğini aktardı.
Toplantının ana gündeminde İkinci Ulusal Katkı Beyanı’nın bulunduğunu belirten Kurum, kararların Kasım ayında Brezilya’nın Amazon bölgesinde düzenlenecek COP 30’da dünya kamuoyuyla paylaşılacağını ifade etti. Kurum, alınacak kararların Türkiye’nin iklim kriziyle mücadeledeki liderlik rolünü ortaya koyacağını vurguladı.