Hububat üretiminde Türkiye’nin önde gelen illeri arasında bulunan ve ekilebilir alan büyüklüğünde beşinci sırada yer alan Yozgat’ta, yılda ortalama 3 milyon 500 bin dekar sahada hububat yetiştiriliyor. Kentte bu sezon toprağın uzun süre yeterli neme ulaşmaması nedeniyle çiftçiler, her yıl ekim ayında tamamladıkları buğday ekimini kasım ayının ortasına ertelemek zorunda kaldı.
Yozgat Bozok Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güngör Yılmaz, kuraklığın tarımsal üretimi pek çok yönden etkilediğini belirtti. Normal koşullarda kışlık ürünlerin en geç ekim ayının ikinci yarısında toprağa verilmesi gerektiğini söyleyen Yılmaz, bunun için yağışın zorunlu olduğunu vurguladı. Toprağın “tav” diye adlandırılan neme ulaşmadığı durumlarda uygun tohum yatağının hazırlanamadığını ifade etti.
Yılmaz, tohumun çimlenebilmesi için toprakta mutlaka nem bulunması gerektiğini, bu nemin yağış veya sulama ile sağlanabildiğini belirtti. Yağışlar geciktiğinde ekim zamanının da ertelendiğini dile getiren Yılmaz, ekimin ideal olarak ekim ayında yapılmasının önemine işaret etti. Bu dönemde tohumun toprakla buluşmasının, sağlıklı çıkış ve güçlü bitki gelişimi açısından hayati olduğuna dikkat çekti. Geciken ekimin bitkilerin zayıf gelişmesine yol açabileceğini, düşük sıcaklıkların ise çimlenen bitkilerin kışa güçsüz girmesine neden olabileceğini söyledi.
Merkeze bağlı Lök köyünde çiftçilik yapan Atila Ertuğrul, bu yıl ekim işlemini her zamankinden geç yaptıklarını anlattı. Her yıl ekim ayının ortasına kadar ekimi tamamladıklarını belirten Ertuğrul, bu yıl yağış azlığı nedeniyle kasım ortasına kadar beklediklerini söyledi. Don olaylarının da bahar döneminde risk oluşturduğunu hatırlatan Ertuğrul, geç ekim yapmalarına rağmen üretimi sürdürdüklerini ifade etti.
Çiftçi Ahmet Karadaş ise küresel ısınmanın yağış düzenini bozarak bazı bölgelerde uzun süreli kuraklıklara yol açtığını belirtti.