Soğanlı Dağları'nda, yöre halkının "Kırklar Tepesi" olarak adlandırdığı, üç tarafı uçurumlarla çevrili ve bölgeye hâkim bir noktada konumlanan mescit, ziyaretçilerine eşsiz bir manzara sunuyor.
Deniz seviyesinden 3 bin 200 metre yüksekte bulunan tepeye hem araçla hem de patika yollardan yürüyerek ulaşmak mümkün. Zirvede taşlarla inşa edilen, daha sonra ahşap malzemelerle yenilenen mescitte, geceyi ibadetle geçirmek isteyenler için mutfak ve konaklama alanı da bulunuyor.
Yapım tarihi tam olarak bilinmeyen mescit, geçmişte manevi yönünü güçlendirmek isteyenler tarafından tercih edilirken, son yıllarda doğayla iç içe vakit geçirmek isteyen doğa tutkunlarının da uğrak noktalarından biri haline geldi.
Gümüşhane Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (GÜDAK) tarafından düzenlenen geziye, Türkiye'nin dört bir yanından gelen doğa severler katıldı. Katılımcılar, rehberler eşliğinde Soğanlı Dağları’nın muhteşem manzarasında 5 kilometrelik zorlu bir tırmanış gerçekleştirdi. Zorlu parkurun ardından zirveye ulaşan grup, bulutların üzerindeki mescitte ibadet edip bölgenin güzelliklerini fotoğrafladı.
"Bu bölgenin en iyi zirvelerinden bir tanesi"
GÜDAK Başkanı Mustafa Akbulut, daha önce iki kez zirveye çıkmayı denediklerini ancak olumsuz hava koşulları nedeniyle başarılı olamadıklarını belirtti. Zirveye çıkışlarını “Güzel bir parkur sonunda zirveye ulaştıklarını” sözleriyle anlatan Akbulut, “İyi ki bugün çıktık muhteşem bir bulut denizi ve manzara var. Çok mutluyuz, burası aynı zamanda bölgenin en iyi zirvelerinden bir tanesi” dedi.
Kırklar Mescidi’nin konumu ve yapımında harcanan emek dolayısıyla çok özel bir hikayesi olduğunu ifade eden Akbulut, “Onun için hem manevi olarak hem de doğal güzellikler açısından bizi mest eden bir yer. Geldik, gördük, mutlu olduk. Bütün arkadaşlarımı tebrik ediyorum” diye konuştu.
Doğa sporlarıyla ilgilenen Seher Polat ise mescide ulaşana kadar çok güzel ve zorlu bir parkurdan geçtiklerini belirterek şunları söyledi:
“Çok güzel yaylalardan geçtik ve özellikle buraya tırmanırken çok zorlu bir parkur vardı, çok heyecanlı ve güzeldi. Gerçekten ambiyansı çok güzel. Tamamen bulutlarla kaplı sis denizi içerisindesiniz. Zirvede olmasına rağmen buraya insanlar su taşımış, elektriği var. Güzel bir mescit, oldukça kalabalık, hep birlikte namaz kıldık, ibadet ettik, bunun da hazzına vardık. Yüksek rakımda huşu içerisinde aslında biraz da izole olmanın verdiği mutlulukla burada bulunmak çok güzel. Gelmek isteyenlere tavsiye ederim.”
Yürüyüşe katılmak için Ankara’dan gelen Ömer Şahin, zirvedeki mescitte ulaştıkları noktada tarif edilemez duygular yaşadıklarını söyledi.
İlk kez bu kadar zorlu bir tırmanış deneyimi yaşayan Büşra Çelik ise bu yürüyüşün kendisi için çok özel ve unutulmaz bir deneyim olduğunu ifade etti.