Katar’dan BM’ye İsrail’in Doha Saldırısı Hakkında Mektup
Katar’dan BM’ye İsrail’in Doha Saldırısı Hakkında Mektup
İçeriği Görüntüle

Ekonominin 2026-2028 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Programı, çalışma hayatında önemli düzenlemeleri yeniden gündeme taşıdı. Programda yer alan “çalışma verimini artırma” ve “iş-özel hayat uyumunu dengeleme” hedefleriyle birlikte, daha önce de tartışılan dört günlük çalışma modeli öne çıktı.

Sosyal Güvenlik Uzmanı Murat Göktaş, Ekol TV’ye yaptığı değerlendirmede, modelin temel amacının çalışanların özel yaşamıyla iş hayatını dengelemek ve verimliliği artırmak olduğunu belirtti. Pandemi döneminde yaygınlaşan uzaktan ve hibrit çalışma modellerinin bu tartışmalara zemin hazırladığını ifade eden Göktaş, dört gün çalışma modelinin özellikle hizmet sektöründe uygulanabilir olduğunu söyledi. Ancak imalat sektöründe kısa vadede bu geçişin mümkün olmadığını, fazla mesai ihtiyacının ve işgücü eksikliğinin ciddi bir engel oluşturduğunu vurguladı.

Modelin istihdamı artırmaya yönelik bir hedef taşıdığını da belirten Göktaş, 45 saatlik çalışma süresinin 35 saate düşmesiyle daha fazla kişinin iş hayatına dahil edilebileceğini ifade etti. Çalışanların üç günlük hafta sonu tatiliyle daha verimli döneceğini söyleyen Göktaş, işverenler açısından maliyet artışı ve çalışanlar açısından ücret endişesinin dikkatle ele alınması gerektiğini kaydetti.

Orta Vadeli Program kapsamında, dört gün çalışma modelinin hem kamu kurumlarında hem de özel sektörde pilot uygulamalarla test edilmesi ve elde edilecek sonuçlara göre gelecekte kalıcı hale getirilmesi planlanıyor.