Fitch Ratings’in “Ülke”, “Şirketler”, “Finansal Kurumlar” ve “Sürdürülebilir Finans” birimlerinden kıdemli analistlerin katılımıyla düzenlenen “Fitch Türkiye Etkinliği” İstanbul’da gerçekleştirildi.
Etkinlikte konuşan Fitch Ratings Bankalar Direktörü Ahmet Kılınç, bu yıl Türk bankalarına ilişkin bir “skor” güncellemesi yaptıklarını belirterek, bankaların faaliyet ortamı skorunu ülke notunun bir alt seviyesinden, ülke notuyla aynı seviyeye yükselttiklerini açıkladı.
Bankacılık sektörüne ilişkin değerlendirmeler
Kılınç, bu değerlendirmede en önemli unsurun uygulanan politikalar olduğunu vurgulayarak, özellikle para politikasındaki istikrarın belirleyici rol oynadığını ifade etti. Türkiye’de bankaların sermaye yeterliliği oranının yüzde 14-14,5 seviyelerinde olduğunu belirten Kılınç, bunun yeterli görüldüğünü ve yapılan borçlanma ihraçlarının da toplam sermaye yapısını desteklediğini söyledi.
Ayrıca bu ihraçların döviz cinsinden olmasının, olası yabancı para risklerine karşı koruma sağladığını kaydetti. Bankaların aktif kalitesinde takipteki kredi oranında artış gözlendiğini, ancak bunun beklenen bir gelişme olduğunu belirten Kılınç, bankaların karşılıklarının genel olarak yeterli ve takipteki kredilerin yönetilebilir düzeyde olduğunu ifade etti.
“Faiz indirimleri kârlılığı destekleyecek”
Faiz indirimi süreciyle birlikte bankaların kârlılıklarının artacağını dile getiren Kılınç, “Gelecek yıl bankaların kârlılığının bu yıla göre daha iyi olmasını bekliyoruz.” dedi.
Kılınç, bankaların dış piyasalara erişiminin sürdüğüne dikkat çekerek, birçok bankanın borçlanma araçları ihraç ettiğini, bunun da refinansman riskinin azaldığını gösterdiğini söyledi. Ancak, yabancı para mevduatın hâlen yüksek seviyede bulunduğunu, kısa vadeli dış borçların da risk oluşturmaya devam ettiğini ekledi.
2026 beklentileri
2026 yılına ilişkin değerlendirmesinde, politika faizindeki düşüşlerin öncelikle bankaların net faiz marjlarını olumlu etkileyeceğini belirten Kılınç, yüksek faizlerin aktif kalitesi üzerindeki baskısının azalabileceğini ifade etti.
Türkiye’de yaklaşık 240 milyar dolar tutarında yabancı para mevduat bulunduğuna işaret eden Kılınç, faiz indirimleriyle birlikte döviz hareketliliğinin ve finansal istikrarın dikkatle izlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
