Araştırmayı yürüten uzmanlar, özellikle Güney Asya ve Sahra Altı Afrika’da milyonlarca kişinin önlenebilir veya erken tedavi edilebilir kanser türleri nedeniyle hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. 1990-2023 yılları arasındaki verilerin incelenmesiyle hazırlanan projeksiyonlar, kanserin artık yalnızca yüksek gelirli ülkelerin değil, giderek daha fazla düşük ve orta gelirli ülkelerin sorunu hâline geldiğini ortaya koydu.

2023 yılında dünya genelinde 18,5 milyon yeni kanser vakası tespit edilirken, 10,4 milyon kişi kanser nedeniyle yaşamını yitirdi. Bu durum, dünya genelindeki her altı ölümden birinin kanser kaynaklı olduğunu gösterdi. Ölümlerin üçte ikisinden fazlasının düşük ve orta gelirli ülkelerde gerçekleştiği bildirildi. Aynı yılda kanser kaynaklı ölümlerin yüzde 41,7’sinin tütün ve alkol kullanımı, sağlıksız beslenme, yüksek vücut kitle indeksi, hava kirliliği ve zararlı iş koşulları gibi değiştirilebilir risk faktörleriyle ilişkili olduğu tespit edildi.

ABD’den vizesiz giriş için yeni güvenlik planı: Sosyal medya ve aile bilgileri istenecek
ABD’den vizesiz giriş için yeni güvenlik planı: Sosyal medya ve aile bilgileri istenecek
İçeriği Görüntüle

Projeksiyonlara göre, 2050 yılında dünya genelinde yıllık 30,5 milyon yeni kanser vakasının ortaya çıkabileceği ve ölümlerin 18,6 milyona ulaşabileceği öngörülüyor. Nüfus artışı, yaşlanma, kentleşme, çevresel faktörlerdeki bozulma ve yaşam tarzı değişikliklerinin bu artışta etkili olduğu belirtildi.

Uzmanlar, kanserle mücadelede erken teşhisin önemine dikkat çekerek, meme, rahim ağzı ve kalın bağırsak kanseri gibi türlerde tarama programlarının yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı. Tütün kontrolü, hava kalitesinin artırılması, obeziteyle mücadele ve iş güvenliği politikalarının güçlendirilmesi de öneriler arasında yer aldı. Ayrıca patoloji laboratuvarlarının artırılması, onkoloji alanında uzman sağlık çalışanlarının yetiştirilmesi ve uygun maliyetli tedavilere erişimin sağlanmasının sağlık sistemleri açısından zorunlu olduğu aktarıldı.

Çalışmada, kanserin genç bireylerde de giderek artış gösterdiği, bunun eğitim, çalışma yaşamı ve ekonomik güvenlik üzerinde etkiler yarattığı ifade edildi. Uzmanlar, 2050 projeksiyonlarının kaçınılmaz olmadığını belirterek, önümüzdeki 25 yılın alınacak önlemler açısından kritik önem taşıdığını söyledi.