Gündem

Yanlış yönetilen dönüşüm, elektrik şebekelerini tehdit ediyor

Fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak enerji güvenliğini güçlendirmeyi amaçlayan dijital ve yeşil dönüşüm, uyum içinde yürütülmediğinde elektrik şebekelerini frekans dengesizlikleri, geniş çaplı kesintiler ve sofistike siber saldırılar gibi risklere karşı daha hassas bir hale getiriyor.

MİA’dan enerji güvenliği raporu: Dijital ve yeşil dönüşümün riskleri
Milli İstihbarat Akademisi (MİA), “Enerji Güvenliği ve Dijital-Yeşil Dönüşüm: Akıllı ve Karbonsuz Şebekelere Geçiş” başlıklı kapsamlı bir analiz yayımladı. Raporda, yenilenebilir enerji kaynaklarının hızla artan kullanımının mevcut enerji altyapılarının işleyişini köklü biçimde değiştirdiği vurgulandı. Dönüşümün eş güdümlü yönetilmemesi halinde ise enerji arz güvenliği, şebeke kararlılığı ve sürdürülebilirlik açısından ciddi sorunlar yaşanabileceği belirtildi.

Yenilenebilirin baskısı ve “ördek eğrisi” etkisi
Rüzgar ve güneş gibi değişken üretim kaynaklarının payının yükselmesiyle arz-talep dengesinin anlık yönetimi zorlaşıyor. Özellikle yüksek güneş enerjisi entegrasyonunda ortaya çıkan ve “Ördek Eğrisi” olarak adlandırılan ani talep değişimleri, konvansiyonel santrallerin kısa sürede üretim artırmasını zorunlu kılıyor. Bu durum, frekans ve gerilim dengesini tehdit ederek şebekelerin kırılgan hale gelmesine yol açıyor.

Avrupa’daki kesintilerden ders
Analizde, Avrupa’da son yıllarda yaşanan büyük çaplı kesintilere dikkat çekilerek 28 Nisan 2025’te İspanya’da başlayıp Portekiz ve Fransa’ya yayılan sistem çökmesi örnek gösterildi. Bu olayın, yenilenebilir payının yüksekliği ve koordinasyon eksikliğinin doğurabileceği riskleri somut şekilde ortaya koyduğu vurgulandı.

Siber güvenlik en kritik başlık
Enerji altyapılarının dijitalleşmesiyle siber saldırıların etkisinin arttığına dikkat çekilen raporda, Ukrayna’da 2015 ve 2016’da yaşanan şebeke saldırılarının tüm sistemleri çökertme potansiyeline sahip örnekler olduğu hatırlatıldı. Bu nedenle haberleşme protokollerinin şifrelenmesi, çok faktörlü kimlik doğrulama ve erişim kontrollerinin uluslararası standartlara uyumlu hale getirilmesinin zorunlu olduğu ifade edildi.

Yerli çözümler öncelikli olmalı
Raporda, risklerin azaltılması için yüksek doğruluklu üretim tahmin modelleri, enerji depolama çözümleri ve modern şebeke altyapısının yaygınlaştırılması gerektiği kaydedildi. Ayrıca yapay zekâ destekli anomali tespit sistemleri, düzenli siber-fiziksel stres testleri ve bölgesel iş birlikleri önerildi. Enerji bağımsızlığını korumak için ise tüm bu çözümlerin yerli ve milli imkânlarla geliştirilmesinin kritik öneme sahip olduğu belirtildi.