ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Güneş Sistemi’nin ötesinde keşfedilen ötegezegen sayısının 6 bine ulaştığını açıkladı. İlk kez 1992 yılında bir pulsarın yörüngesinde tespit edilen gezegenlerle başlayan ötegezegen keşifleri, 1995’te ana dizi yıldızı etrafında bulunan ilk gezegenle ivme kazandı. Kepler ve TESS teleskoplarının katkısıyla 2015’te 1000’inci, 2016’da ise bir yıl içinde 1500’den fazla gezegen keşfi yapıldı. 2022’de 5 bine ulaşan sayı, bugün itibarıyla 6 bini geçti.
NASA, keşfedilen ötegezegenlerin büyük kısmının Güneş Sistemi’ndeki gezegenlere benzemediğini vurguladı. “Sıcak Jüpiterler”, ultra kısa dönemli gezegenler ve gelgit kilitli dünyalar öne çıkan türler arasında yer alıyor. Bazı gezegenlerde aşırı sıcaklık ve basınç koşulları bulunurken, bazılarında demir yağmurları görülebiliyor ya da tamamen okyanuslarla kaplı yüzeyler olduğu düşünülüyor.
Bugüne kadar yaklaşık 4 bin 500 gezegen geçiş yöntemiyle, 1140’tan fazlası radyal hız yöntemiyle tespit edildi. Doğrudan görüntüleme yoluyla ise 100’den az gezegen gözlemlenebildi.
Gelecek dönemde Avrupa Uzay Ajansı’nın 2026’da devreye girecek PLATO misyonu, NASA’nın 2027’de fırlatacağı Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu ve Çin’in 2028’deki Earth 2.0 projesi ile Dünya benzeri gezegenlerin araştırılması hedefleniyor. James Webb Uzay Teleskobu ise kızılötesi atmosfer gözlemleriyle şimdiden önemli bulgular sunmaya başladı.
NASA Ötegezegen Keşif Programı (ExEP) Yöneticisi Dawn Gelino, “Keşfettiğimiz her gezegen türü, evrende Dünya gibi yaşanabilir gezegenlerin ne kadar yaygın olabileceğine dair ipuçları veriyor. Evrende yalnız olup olmadığımızı anlamak için bu bilgiler kritik öneme sahip,” ifadelerini kullandı.
