Geçtiğimiz günlerde tamamlanan TEKNOFEST Mavi Vatan etkinliği, Türkiye’nin yakın gelecekte deniz ve hava unsurlarını çok daha yoğun biçimde birlikte kullanacağı yeni bir döneme girdiğini bir kez daha ortaya koydu.

Bu süreçte TCG Anadolu ile üzerinde görev yapacak insanlı ve insansız hava araçları öne çıkan ilk örnek olsa da tablo bununla sınırlı değil. Milli Uçak Gemisi projesi, daha gelişmiş kabiliyetlere sahip yeni nesil insansız hava araçları ve yerli imkânlarla üretilen milli helikopterler de eklendiğinde, deniz havacılığı açısından oldukça güçlü bir gelecek vizyonu beliriyor.

Kısa pistli bir gemiden kalkış ve iniş yapabilen ilk insansız hava aracı Bayraktar TB-3, bu dönemin en dikkat çeken aktörlerinden biri olarak öne çıkıyor. Ancak esas aşama, TUSAŞ tarafından geliştirilen ANKA-3 ile Baykar’ın KIZILELMA’sının Milli Uçak Gemisi’ne entegre edilmesiyle başlayacak. Bu noktada Selçuk Bayraktar’ın, KIZILELMA’nın TCG Anadolu’ya iniş-kalkış yapabileceğini vurgulayan açıklaması dikkat çekici bir ayrıntı olarak öne çıkıyor.

Yeni süreçte insansız sistemlerin ağırlık kazanacağı anlaşılsa da helikopterler konusunda da önemli adımlar geliyor. Bu kapsamda TUSAŞ’a verilen 57 adet GÖKBEY siparişi kritik bir gelişme olarak öne çıkıyor. Bu helikopterlerin bir bölümünün Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilecek olması, deniz havacılık kapasitesini daha da artıracak.

James Webb’den Heyecan Verici Keşif: TRAPPIST-1e’de Yaşama Elverişli Atmosfer İzleri
James Webb’den Heyecan Verici Keşif: TRAPPIST-1e’de Yaşama Elverişli Atmosfer İzleri
İçeriği Görüntüle

Tüm bu adımlar bir araya geldiğinde, yakın gelecekte Türk Deniz Kuvvetleri’nin elinde oldukça güçlü bir hava gücü oluşacağı görülüyor. Savunma ve Denizcilik Uzmanı Kozan Selçuk Erkan, bu süreci önemli bir irade göstergesi olarak değerlendiriyor. Türkiye’nin uzun süredir deniz havacılığı alanında ciddi çalışmalar yürüttüğünü hatırlatan Erkan, son yıllarda donanmanın faaliyet alanını genişlettiğine dikkat çekiyor.

Erkan’a göre, özellikle döner kanatlı platformların sayısı mevcut şartlarda yetersiz kalmaya başladı. Bu nedenle hem deniz karakol uçaklarının hem de insanlı ve insansız helikopterlerin sayısının artırılması gerekiyor. Gemi sayısındaki artışa paralel olarak hava platformlarında da hızlı ilerlemenin zorunlu olduğunu belirten Erkan, Ankara’nın bu konuda net bir yol haritasına sahip olduğuna dikkat çekiyor.

Yakın dönemde Türk deniz-hava gücünün hem Mavi Vatan’da hem de ihtiyaç duyulan diğer bölgelerde daha görünür olacağını ifade eden Erkan, bu çalışmaların aynı zamanda ciddi ekonomik kaynaklar gerektirdiğini ve finansman boyutunun da göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor.