Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, ocak-eylül döneminde dalgalı bir seyir izleyerek yükselişle kapandı. Yıla pozitif başlayan endeks, ocak ayını artışla tamamlarken; tarife belirsizlikleri, jeopolitik gelişmeler ve ekonomik verilerin etkisiyle şubat, nisan ve mayıs aylarında düşüş yaşadı. Haziran sonrasında yeniden yükselişe geçen endeks, ağustos ayında 11.605,30 puanla rekor kırdı ancak eylül ayını negatif tamamladı. BIST 100 endeksi, ocak-eylül döneminde yatırımcısına yüzde 12,02 kazandırdı.
Uzmanlar, yılın son çeyreğinde endeksin seyrini enflasyonun “dezenflasyon patikasında” kalıp kalmayacağı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) gevşeme hızının nasıl şekilleneceği ve üçüncü çeyrek bilanço sonuçlarının belirleyeceğini ifade ediyor.
Marbaş Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Sertaç Ekeke, yılın son çeyreğinde BIST 100 endeksinde ana yönün yukarı olduğunu ancak bu hareketin haber akışı ve jeopolitik gelişmeler nedeniyle zaman zaman sınırlanabileceğini söyledi.
Bu yılın borsa açısından genel olarak pozitif geçtiğini belirten Ekeke, “Son enflasyon verisi beklentilerin üzerinde geldi. Bu durum faiz indirimlerinin hızına ilişkin beklentileri aşağı çekti. Merkez Bankasının beklenildiği ölçüde alan bulamayabileceği düşüncesi güçlendi. Bu gelişmeler yukarı yönlü iştahı sınırlandı. Hala endekste ana yönün dolar bazlı 400 dolar seviyeleri olduğunu ve bunun 2026 içinde görülebileceğini tahmin ediyorum.” dedi.
Ekeke, şirket bilançolarındaki toparlanmanın fiyatlara yansıyacağını ve endekste 12.000 puanın üzerine doğru bir hareketlenme beklediklerini ifade etti.
İntegral Yatırım Ekonomik Araştırmalar Müdürü Seda Yalçınkaya ise son çeyrekte BIST 100 endeksi açısından belirleyici unsurun enflasyon ve Merkez Bankasının işaret ettiği “dezenflasyon patikasında kalıp kalmayacağı” olduğunu vurguladı.
Yalçınkaya, “Normal şartlar altında bu yılın borsa hikayesini, faiz indirimlerinin başlaması ve kesintisiz devam etmesi oluşturacaktı. Eğer bu senaryo gerçekleşseydi muhtemelen endeks 13.000-14.000 bandında seyrediyor olacaktı.” ifadelerini kullandı.
Artan siyasi risklerin bu süreci geciktirdiğine dikkat çeken Yalçınkaya, önümüzdeki üç ayda siyasi gelişmeler ile enflasyonun seyrinin ana belirleyici olacağını kaydetti. Üçüncü çeyrek bilançolarının beklentilerin üzerinde gelmesinin hisse bazında “katalizör etkisi” yaratabileceğini belirten Yalçınkaya, “Enflasyon izin verirse endekste yeni zirveler görebiliriz, ancak çok güçlü bir borsa hareketinden söz etmek mümkün olmayabilir.” dedi.
Colendi Menkul analisti Sadullah Çalışır ise son çeyrekte risk iştahındaki iyileşme ve 2026’ya yönelik pozisyonlanmaların etkisiyle borsa için daha elverişli bir fiyatlama zemini oluşacağını söyledi. Çalışır, “Endeksin kasım–aralık aylarında Türk lirası bazlı zirvelerini yenileyerek yılı 12.500-13.000 puan aralığında tamamlamasını öngörüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Faiz indirimleri yıl boyunca Borsa İstanbul'un ana fiyatlama konusu oldu.” diyen Çalışır, düşük enflasyon verilerinin risk iştahını artırdığını, enflasyondaki düşüş hızının kesilmesinin ise fiyatları baskıladığını ifade etti.
Çalışır, faiz indirimlerinin sürmesiyle birlikte şirketlerin finansman giderlerinin azalacağını ve bunun borsa performansını destekleyeceğini belirtti. “Enflasyonda yukarı yönlü sürprizler olmadığı sürece, faiz indirimlerinin devamına paralel olarak risksiz taraftaki birikimlerden hisse tarafına geçişler ve yabancıların Borsa İstanbul'da ağırlık artırması beklenebilir.” diyen Çalışır, yılın son çeyreğinde Borsa İstanbul’un Türk lirası bazlı yeni bir yükseliş döngüsüne girebileceğini ifade etti.
